Tohum Hakkında Gerçekler

Hibrit Tohum ve Ata Yadigarı Tohum Hakkında Gerçekler

Türkiye’de tohum hakkında herkes ileri –geri konuşur, yorum yapar  ve yalan yanlış bilgi verir.

Tohum konusu öyle bir konudur ki her kesimden insan konuşmak gereğini duyar nedense?

Çünkü tohum ve tohumdan gelişen bitki ve bitkinin yenen kısımları insanlar tarafından tüketildiği için herkes ve hepimiz temelinde tüketici olduğumuz için insanlar sürekli olarak konuşur durur.

Sinema sanatçısı filmin bir yerinde bahçede domates yetiştiriyorsa, yemek programı sunucusu ziyaret ettiği lokanta kendi sebzelerini kendisi yetiştiriyorsa, ekonomi yazarı sebze ve meyve fiyatları ile ilgili bilgi veriyorsa, enflasyon rakamları açıklanıyorsa fiyatı rekor kıran bir sebze hakkında konuşuluyorsa  mutlaka sebze ve meyve  ve tohumu hakkında yorumda bulunur.

İlk sorulardan biri ; bu sebzeler organik mi ?

Yerli tohumlarımız neden kayboldu gitti ?

Atalarımızdan kalan tohumlar neden artık yok ?

Nerede bizim eski domateslerimiz, biberlerimiz ve karpuzlarımız ?

Manavda ise bunlar hibrit mi, organik mi doğal mı ?

Konusunda uzman olan önde gelen insanlar bile konu meyve, sebze ve tohumları olunca hep bir ağızdan uzmanmış gibi tohum hakkında kesin yargılara varır ve halkı yanıltan beyanlarda bulunurlar. Aslında gerçek öyle değildir.

Dilimizin döndüğü kadar anlatmak gerekirse;

Türkiye’de meyvesi yenen sebzelerin (domates, biber, patlıcan, hıyar, kavun, karpuz, kabak, lahana, brokoli, karnabahar vb.) büyük çoğunluğu hibrit çeşitlerdir. Aynı zamanda tüm bu sebzelerin standart tohumları da ülkemizde özellikle bahar ve yaz aylarında yetiştirilmektedir. Özellikle biber, kavun ve karpuz bitkilerinden Türkiye’de bahar ve yaz döneminden hibrit çeşitlerden çok daha fazla standart çeşitler üretilmektedir. Hibrit olmamasına rağmen marul, roka, maydanoz, turp gibi yeşil sebzelerde ülkemizde her dönem yeiştirilmektedir.

Standart tohum demek popüler insanların sözünü ettiği dededen kalan tohumlar denilen tohumlardır. Bu tohumlar ekilir, tarlaya dikilir, bitkiler büyür. Tarlada en iyi gelişen bitkilerden birkaç tanesi tohum almak üzere bırakılır, örneğin biberler olgunlaştığında tohumları alınır. Az güneşli bir yerde kurutulur ve ertesi yıl yeniden ekilerek kullanılır. Yerli tohum, standart tohum, dededen kalma tohum denilen tohumlar bunlardır. Standart tohumlar birçok bölgede genelde Nisan-Ekim ayları arasında yetiştirilen tohumlar ve bitkileridir. Çünkü bu dönemde ülkemizin her bölgesi sebze yetiştirmek için ideal iklim koşullarına sahiptir.

Standart tohumlar hibrit tohumlara göre genelde daha az verim veririler, bazı hastalık ve zararlılara dayanıklı olmalarına rağmen birçok hastalık ve zararlıya dayanıklı değillerdir. Raf ömürleri kısadır. Uzun süre depolanamaz ya da uzak pazarlara götürülemezler.

Hibrit (melez) çeşitler ise standart çeşit ya da tohumlardan farklıdırlar. Hibirt çeşitler ıslah firmaları tarafından geliştirilen çeşitlerdir. Bir hibrit çeşidin geliştirilme ve pazarda tüketici ile buluşma  süresi yaklaşık 8-10 yıldır. Hibrit çeşitler standart çeşitlerden farklı olarak her yıl yeniden tohumları satın alınması gereken tohumlardır. Çünkü ana baba hatlar kullanılarak yeniden üretilir. Hibrit tohumlardan hasat zamanında tohum alınabilir, ekildiklerinde başarılı bir şekilde bitkiler geliştirilebilir. Fakat hibrit tohumlar tekrar kullanıldıklarında orijinal hibritler kadar verim vermezler ve her tohumdan farklı bitkiler gelişir.

Hibrit tohumlardaki bu durum şu şekilde açıklanabilir. Hibrit tohumların elde edilmesinden uzun ıslah çalışmaları sonucunda geliştirilen iki bitki hattı kullanılır. Yani hibrit tohumlar ana ve baba olarak kullanılan iki ebeveyn bitkinin melezlenmesi sonucu elde edilirler. Dolayısıyla da hibrit tohumlardan elde edilen ve geliştirilen bitkiler hibritin aynısını vermez ve farklı bitkiler oluşturlar.

Daha basit bir anlatımla hibrit çeşitler iki tane standart çeşidin melezlenmesi ile elde edilen tohumlar gibi düşünülebilir. Nitekim Türkiye’de yapılan ıslah çalışmalarında hibrit çeşitler geliştirilirken yerel standart tohumlarla başka bir hat ya da bitki melezlenerek hibrit çeşitler elde edilir.Ülkemizde yerel olarak bazı bölgelerde yeiştirilen ve üçburun biber olarak adlandırılan standart biber ile başka bir hastalık dayanıklı biber hattı melezlenerek hibrit üçburun biber elde edilmiştir.

Böylelikle hibrit üçburunun hem ülke koşullarına ve şartlarına uygun olma durumu ile hastalıklara dayanım birleştirilerek daha verimli ve kaliteli ürün veren hibrit çeşitler geliştirilmiştir.

Hibrit çeşitlerin en önemli özellikleri kaliteli ve homojen ürün vermeleri, iki standart tohumun melezlenmesi sonucu yüksek verim vermeleri, soğuğa ve sıcağa toleranslarının artmış olması, uzun süre bozulmadan rafta kalabilmeleri gibi özelliklerdir.

En önemlisi ise hibrit çeşiter ve tohumlar kısmen soğuk ve sert geçen kış koşullarında da sıcaklık 2-3 derecenin altına düşmediği sürece yetiştirilebilen ve yılın 4 mevsimi ürün elde edilmesini sağlayan tohumlardır.

Popüler insanların dediği gibi hibrit çeşitler yerel çeşitleri yok etmezler, yerel çeşitlerin potansiyelini kullanarak yeni çeşitler elde ederler. Sadece standart tohumlar olsaydı, daha fazla insan gerekli ürünlerden yeterince tüketemezdi.

Hibrit tohumlarla ilgili bir not: Hibrit tohumların ana ve baba ebeveynleri olduğu için, her yıl yeniden üretilmesi gerekir. Ana ve baba bitkilere ait tohumlar ekilir, gelişen fideler seraya dikilir. Çiçeklenme döneminde baba bitkiden alınan çiçek tozları (polenleri) ile arıların, rüzgarın doğada yaptığı gibi insan eliyle ana bitki çiçeklerine sürülerek tozlama yapılır ve domates, biber gibi meyveler olgunlaştığında  tohumları çıkarılır, kurutulur, paketlenir ve hibrit tohum olarak pazara sunulur.

 

Dr. Ercan ÖZKAYNAK

Diğer Gönderiler